MARKA BAŞVURUSUNU KİMLER YAPABİLİR?

Marka başvurusu başlıca olmak üzere, sınai mülkiyet haklarını tescil etmek sureti ile Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamındaki korumadan faydalanacak kişiler Sınai Mülkiyet Kanunu 3. maddesinde yapılan düzenleme ile belirlenmiştir. Bu belirlemede yerel kanunlar etkili olduğu gibi ülkemizin taraf olduğu Paris Sözleşmesi ve Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması hükümleri de etkili olmuştur. Bununla birlikte uluslararası hukuk bakımından benimsenen ilkelerden biri olan karşılılık ilkesi bakımından da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına aynı korumayı bahşeden devletlere ilişkin düzenlemeler de bulunmaktadır.

Sınai Mülkiyet Kanunu 3. maddesine göre Türkiye cumhuriyeti vatandaşları, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde sınai-ticari faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişiler, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yerleşim yeri olan gerçek veya tüzel kişiler, Paris Sözleşmesi ve Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş anlaşması kapsamında başvuru hakkına sahip kişiler ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına kendi ülkesinde sınai koruma sağlayan ülke devletlerinin vatandaşları, Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında sağlanan korumadan yararlanmak amacı ile başvuruda bulunabilecektir. Markalar bakımından da bu düzenlemeler uygulanmaktadır.

Bununla birlikte marka başvurusu yapılırken marka vekilleri tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde temsil edilmek mümkündür. Marka vekilleri, düzenlenen adi vekaletname ile Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde vekaleten temsil ettikleri gerçek ve/veya tüzel kişileri temsil yetkisine sahiptir. Vekaletnamenin noter onaylı olması zorunlu değildir. Kurum gerekli görür ise vekaletin aslını ya da onaylı suretinin sunulmasını isteyebilir.

Sınai Mülkiyet Kanunu 160. maddesi 1. fıkrası uyarınca gerçek ve tüzel kişilerin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde kendilerini temsil edebilmesi mümkün kılınmıştır. Gerçek veya tüzel kişilerin Türk Patent ve Marka Kurumu siciline kayıtlı olan Marka Patent vekilleri tarafından da temsil edilmesi mümkündür.

Tüzel kişiler yetkili organlarınca belirlenecek gerçek kişilerle de Türk Marka ve Patent Kurumu nezdinde temsil edilebilirler.

Bununla birlikte bir marka başvurusunda bulunulurken birden fazla kişi hak sahibi olarak gösterilebilir. Bir başka anlatımla markanın birden fazla sahibi olabilir. Bu durum patent, faydalı model, endüstriyel tasarım vb. sınai haklar bakımından da geçerlidir. Coğrafi işaretler ise bu bakımdan kendine özel hükümler içeren bir sınai hak türüdür.

Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayan kişiler ise Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında sağlanan korumayı elde edebilmek amacı ile yapacakları marka, patent, faydalı model endüstriyel tasarım, coğrafi işaret, yeni bitki çeşitleri ve entegre devre topografyaları vb. tescil başvurularında bir marka veya patent vekili ile temsil edilmek zorundadırlar. Nitekim bu zorunluluğun yerine getirilmemesi halinde, marka veya patent vekili yetkisi olmaksızın yapılan işlemler Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 160/3. maddesi uyarınca yapılmamış sayılacaktır.

Bir marka ve/veya patent vekili aracılığı ile tescil başvurusu yapılmış ise, Kurum nezdindeki tescil sürecine ilişkin diğer işlemler de vekil aracılığı ile yapılır. Bununla birlikte Kurum tarafından yapılacak tebligatlar de vekile yapılacak ve asile yapılmış sayılacaktır.

Kişilerin kendilerini temsil etmeleri halinde sıkı yasal süreler içeren tescil başvurusu sürecini yönetmeleri noktasında kimi zaman aksaklıklar yaşanabilmektedir. Bu bakımdan kaçırılan süreler, itirazlara hazırlanması gereken cevaplar veya Türk Patent ve Marka Kurumu’na verilmesi gereken yasal cevaplar vb. hukuki işlemlerin vekil aracılığı ile yürütülmesi tescil şansını arttıracaktır. Aksi takdirde kişilerin sınai haklarına zarar gelebilecek, para ve zaman kaybı gibi durumlar ortaya çıkabilecektir. Sınai mülkiyet konusunda uzmanlaşmış olan ve Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde işlem yapma yetkisi kazanmış vekiller aracılığı ile bu işlemlerin profesyonel biçimde gerçekleşmesi halinde tescil başvurusu süreçleri daha sağlıklı ilerleyecektir.