Markalar, diğer sınai haklar gibi tescil edildikleri takdirde ülkesel bir korumaya hak kazanırlar. Bir başka anlatım ile her ülkenin yetkili-ulusal marka ve patent ofisi nezdinde kazanılan marka tescili, hak sahibine bulunduğu ülke sınırları içerisinde koruma sağlar. Yurt dışı marka tescili başvurusu yapabilmek için doğrudan başvuru yapılmasının yanı sıra bölgesel sistemlerden de mevcuttur.
Yurtdışı Marka Tescil Başvurusu
Yurt dışı marka tescil başvurusu ile koruma elde etmek üç şekilde mümkündür;
- Her ülkenin yetkili marka patent ofisinde ayrı ayrı başvuruda bulunmak,
- Bölgesel marka patent ofisleri nezdinde başvuruda bulunmak (Ör: EUIPO, ARRIPO.),
- Madrid sistemi ile uluslararası başvuruda bulunmak,
Yurtdışı Marka Tescil Sorgulaması
Marka sahipleri, markalarını korumak istedikleri bölgeleri belirleyerek, yurtdışı marka tescil sorgulaması yapabilirler. Örneğin; Amerika ve Avrupa’da marka koruması isteyen başvuru sahibi USPTO ve EUIPO veri tabanlarında ön araştırma yapmalıdır. Ayrıca yurt dışı marka tescil başvurusu sahipleri markalarını bu ülkelerde aktif olarak korumak istemeleri halinde aylık düzenli yurtdışı marka sorgulaması yapmalıdır.
Yurtdışı veritabanlarını kullanmak ve sonuçları yorumlamak uzmanlık gerektirir. Bizimle tanışın!
Türkiye’de Tescil Koşulu
Marka sahipleri uluslararası/yurt dışı marka tescil başvurusu yapmadan önce markalarını Türk Patent’te tescil ettirmek zorundadır. Madrid protokolünden Türk Patent aracılığı ile faydalanmanın ön koşulu, markanın Türkiye’de tescilli olmasıdır.
Madrid Sistemi
Tek bir başvuru ile birden fazla ülkede marka tescili kazanabilmek için ülkeler uluslararası toplu veya karşılıklı anlaşmalar yapmıştır. Bunların en bilineni ise markaların uluslararası tescilini sağlayan Madrid sistemidir. Madrid sistemi sayesinde, başvurucu markasını tescil etmek için her bir ülkenin marka patent ofisine ayrı ayrı başvurular oluşturmak zorunda kalmayacaktır. Böylelikle hem zaman hem de para kaybının önüne geçilmiş olacaktır. Bununla birlikte ARRIPO, EUIPO gibi bölgesel marka ve patent otoriteleri aracılığı ile belirli bir bölgede tescil başvurusunda bulunmak da mümkündür. Madrid sistemi ise aynı anda Afrika, Amerika, Avrupa, Asya gibi bir çok pazarda tek bir başvuru ile tescil elde etme imkanı sağlar.
Yurtdışı Marka Tescil Başvurusunda Ücret Avantajı
Madrid Sistemi ile tek bir başvuru ile birden fazla markette hem tescil kazanmak hem de kazanılan tescilin devamlılığını sağlamak mümkündür. Bununla birlikte Madrid sistemi ile tek bir dil seçilerek dosya açılacağından çeviri masrafları da azalmaktadır. Her ülkede ayrı ayrı tescil yapılması halinde ödenecek masraflar ise tek işlemde İsviçre Frangı cinsinden ödeneceği için tescil masraflarını da oldukça azaltan bir sistemdir. Son olarak tek bir merkezden yürütülen marka başvurusu sayesinde farklı ülkelerin yetkili marka patent ofisleri nezdinde yapılan işlemleri kolayca yönetilebilirliği sağlanır.
Bölgesel Değerlendirme
Madrid sistemine göre yapılan ulusal başvuru ile sözleşmeye taraf ülkeler nezdinde marka başvurusu yapılabilecektir. Ancak belirtmek gerekir ki her bir marka başvurusu tescil için başvuru yapılan ülke mevzuatına göre değerlendirilecek ve ona göre tescil edilebilecektir. Bir başka anlatımla Madrid Sistemi başvuruda kolaylık sağlar, ancak marka incelemesinde her bir ülkenin kendi iç mevzuatı uygulanacaktır.
Madrid sisteminin hukuki çerçevesini; 1891 tarihli Madrid Anlaşması, 1989 tarihli Madrid protokolü, ortak düzenlemeler, idari yönlendirmeler ve her ülkenin yerel kanunları oluşturur.
Markanın yerel ofis nezdinde tescilli olması veya tescil başvurusunda bulunulmuş olması, Madrid Sistemi nezdinde tescil alabilmek için şarttır. Tescil olan markaya ilişkin uluslararası başvuru Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) nezdinde incelemeye alınır ve uluslararası marka gazetesinde yayınlanır. Uluslararası incelemeye alınan başvuruya ilişkin olarak WIPO hak sahibine sertifika gönderir. Markanızı Türkiye’de tescil etmek için hizmetlerimizi inceleyin!
Son adımda ise tescil istenen her ülke kendi kanunlarına göre markanın tescil edilebilirliğine ilişkin incelemelerini yapar. Uygun bulunduğunda da marka uluslararası alanda tescil kazanır. WIPO sözleşmeye taraf ülkelerin kararlarını başvuru sahibine bildirir. Bu bildirimler ile de uluslararası tescili amaçlanan markanın hukuki koruma çerçevesi oluşur.
Sözleşmeye taraf olan ülkelerce yerel kanuna dayanarak yapılacak inceleme sonucunda markanın ilgili ülkede tescil edilemeyeceği sonucuna da ulaşılabilir. Bu bakımdan yapılan değerlendirme sözleşmeye taraf diğer ülkelerdeki incelemeyi ise etkilemez. Sözleşmeye taraf olan ülkeler bu incelemeyi 12-18 ay içinde bitirmek zorundadır.
Uluslararası marka tescilinde dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da Nice Antlaşması uyarınca belirlenen mal ve hizmet sınıfları bakımından yerel başvuru ile uluslararası başvuru aynı mal ve hizmet sınıflarını kapsamalıdır.
Sonuç
Markanın uluslararası tescili bakımından seçilecek yol, market stratejisi ile doğrudan ilgilidir. Girilmek istenen piyasa belirlendikten sonra yol haritası çizilmeli ve ülkeler belirlendikten sonra en uygun uluslararası tescil sistemi seçilerek yola çıkılmalıdır.
Detaylı bilgi için bizimle iletişime geçin!